Hep kolaylıkla bir çıkış yolu bulmuştum,
Yumuşak bir yatak bulduğumda.

VAR merkezi yoktu,
O zamanlar Kral TV dönemi olarak geçer tarihte.
Yaban TV dönemi yeni başlıyordu…

EURO2008 balkonuydum. Genç Semih kulübesi ve şakaları,
“Aaa yeni paraya geçiyomuşuz” gazetesini okuyandım, ne kötü tasarım…
Turkuvaz utanç değildi, turkuvaz oyuncak kutusumun içinde saklancaktım.
Aydın Doğan “zaten”di, Ahmet Necdet sezerdi, Abdullah Gül gülerdi. Baştan falanfilan yaptılar, müzelik eşya oldular tabii.
Parçalaşmalar, irileşmeler… Kırık kutu, içinden çıkmak gerek.

Ronaldo öteki Ronaldo’ydu,
Alex, 20 numaraydı. Fener tutuklanacaktı;
Karanlık geliyordu, farkındaydık sankimsi.
İşgaliye bedeli kuruştu koyduk yan ceplerine.
Kaygı pahalı geldi kıyasla, daha comfort zone genişti. İsyan, koşuydu; gülerek icrası, inşaattan bakan işçiye.

“Bu kadarını tahmin etmiyoduk” kalabalığından selam
“Asi ve mavi” tikli, yey! Keyifli vakitler dilerdim ben de, diler geçerdim köşeme.
Aksini söylüyordum hobice, hoop, hep hip-hop’mış ritmimiz deyü.
Rock’n Roll, drillci bodyguard almış kendine bugün.
Üstünde durma’dan üstüne basma’ya günce. Adam adama markaj, yumruklar havadan tam da burnumuzun kanadına…

Ne değilse onlar ve gibiler…
Yansı oldum, buna dayandım, bu kendimden parça, nezaketse, hayalse dediğim dedik:
Bubi tuzakmış.
Merhaba, adımdandır yine de; onur tuzak, isyan koşum.
Hep karşıydık… Onur tuzak, yattık hükmü veren yerine.

Şükürcüydüm Allahlı ya da Allahsız.
Doğal hayatı koruma derneğine ihtiyaç hâsıl olmadan,
Mû adasında mutluyduk,
Orman yansa da, sönmeye yanardı,
Mum sönse elektrik gelirdi.
Elektrik gelmese nostalji keyfisi.

Çıldırmamak elde değildi, derimizin tadını bildik, “nû adası laneti”nde figüran;
Çaldırmamak çakal türküsü, elde değildi, ırsî şaka değilmiş.
Kalbimiz uyuştu, kulağımız delindi.
Kreatif hacıyatmaz beyin, yaa sen göçtün mü naaptın? Bilirim, daha mor, amigdalan.

Şimdi Zum adasındayım,
bakarak gözüm, Zoom odasındaki kel adama:
“Benim başım başka kel, saçın başın yol da gel” diyor.

Üzülüyorum, sû. Öfkem küflendi, sarmaş beni…
Binalar uzun uzun sürdü, şehir enstitüsü de  kıstırdı kuyruğunu, üzdür beni.
Rakipsiz kalan yargım, sokakta rakip var, tasmalılar var. 
Sokak şehre ait değil, mapsane hologramı.

Dönecek olursak;
Gezi barikat oldu, barikat haydi oldu.
Köy niçin kullanılır:
Mustafa’ya küfrettiler, ikisini de bayrak yapıp.

Cop cip cep mep, gülmeye mecal… ne güzel. Penguen, ikisine de kıydılar. Ne belgesi ne de sel…

“Mesajını beğendi” ülkesindeyim, rutindir haçlı seferî.
Göre şekil alır başında tanrıtaşımaz –bir örtü ya da takke.
Hiç olmadığı kadar kolay değil katlanmak, adalet diye okurlar da
Asıl adı hünkârbeğendidir.
Durup dururken Yalıkavak Marina. 

Yokluk diye yazılıyor, suya;
Irgatlar çalışıyor, o türkü aynı tadı vermeyecek.

Binalar yüksek gelmemeye başladı;
Demonte, kazandı.
DoItYourself şirketine 
iş başvurusunda bulunmak üzere…
Hop dedim, nereye gideyim? Sallasam mı başı salsam naaşı?

Yurdumda düşünecek çok zamanım oldu:

Suriye’de savaş var.
Savaş var…
Türkiye’de savaş var.
Savaş var…
Gazze’de savaş var. 
Savaş var…
Ukrayna’da savaş var.
Savaş var…

Yaşam var-sa savaş vardı…
Bitti, artık dümenin başına geçip
bir şey olma bir şey yapma şansı yok, ölenle.
Dalgadümen TuzBiber oldu.

İsrail olan iktidarda,
İktidar basitleşti. Anlatılacak basitleşti, halk orantının tersini sevdi.
Anlayacak bireykişi her geçen gün
bit- yolar.
Skip bıraktı, bit’e izin vermedi.

İsrail oradaydı, Doğu Timor buradaydı…
Her iktidar İsrail’dir, az ya da çok, yanlısı da.

Her şeyi bilen kadim, nerelere kayboldun?
Ben şiir ülkesindeyim, çok nüfusumuz yok.
Reytingi yüksek güya vatandaşın, diyor bize ölüm yok. Atlıyor en kalabalık zone’a. Ölmüyor da, helali hoş olsun.

Hepimiz Erol Mütercimler olduk,
bu Elon Musk lanetidir,
Influencer lanetidir, 
Şov TV lanetidir.
Kitabı koyma sofrana, maymunîye saldırma.

Pop drilleşirken kendi mental haritamı çizmeyi bırakmamıştım henüz,
Her şey sosyoydu. 
Maki maki maki nelerr… bile.
Konfor neydi ya öyle, ne deli bi şeydi…

VAR kamerasındayım: “Gülümsüyorum, çiiizzzz”.
Makine yok ama insan da yok.
Makineyle savaşcak asker çok, 
moccha pot, püro, gym ve sair işgaliye unsuru şahdamar kadar yaygın.

Yani Zap!

Maymun olsak zaplamazdık. Otururduk,  zıplamazdık. Baltamızı bilesek dee
kabilemize saplamazdık…

Komandante, bunlar böyle…
Yergiç bunlar, Alamutlu değil ki
Bunlar “makinasın makina”.
Olmak ister Alan Sen-Maximen.

Hakkıdır, hakkaniyet deyip susanın istikrar,
Hakkıdır vatandaşın, holdingiyle… Şakamatik.

Biz yozlaşmaktan söz edemeden daha,
Yozlaşmak kelimesi yozdanlıktı.

Bi kusurumuz vardı:
Yaptırım dedik,
Güldük.

son yayımlananlar