[Chantal Akerman’a saygıyla]
aklımda olup bitenler
şiirin cenaze namazı
bir tören 21 yy
ekim kasım cumhuriyet
the fourth of july
yalnızlık ve buzdokuz kalbimi kırıyor
sandalyede bir şeyin kalbini kırması için illa yanlış olması gerekmez
pasaportu almış eski
bi mülteci gibi çaydanlık
konuştuğu zaman kürt
kibirli bekliyor sıranın
kendisinde oluğunu bilerek
elma ve portakal sabaha kadar
ne güzel sanırsın anton
chekhov tanıştırmış
in the most secluded
corners all items including
luis bunuel’s movies
revive their colors
the way a
cockroach does
musluk damlıyor pencere
açık a capital b
gardrobun ağzı var dili yok
balkon kafasını uzatmış
pencereden izliyor içeriyi
birkaç günlük bulaşık
birkaç yıllık insan
birkaç on yıllık sen
birkaç on yıllık daha —ve tersten
on dakika 21 saniye la chambre
bizim için bir radyo aldı
çok sevindik sonra
kanalı değiştirmek istedik
kızdı kızan şairdi
kimsenin sözü kalmadı
söylendi yenildi içildi
aynı şeyler tekrar söylendi
yine de herkes
konuşmak istiyordu
when we reveal all the mysteries of dreams we can find immortality then we’ll long for
death
- La Chambre, yönetmen Chantal Akerman, kısa film ( https://www.youtube.com/watch?v=SlOec_hMqHQ )
- Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, yönetmen Çiğdem Vitrinel
