tüm dalgalar benim.
yaprağı kımıldayan her yerin ışığında görmeye talibim.
istediğim yere sürüklenirim, kayıtsızca ve meraklıdır histerim.
kanımda dolaşan elektriğin tümü, benim evrenim. benim menzilim.
tüm sesleri duyduğum o yerde huzursuzca beklerim.
sırtımda topaklanan ur gibi yüktür kefem.
herkesi önüne katan hayat bilgisinin üstünde sırtımı eğen.
güçlükle soluyan kasların tatsız seslerine rağmen.
tüm dalgalar benim. ışık yılları arasındakiler bile.
odundan, kireçten, cıvadan, testereden
malzemenin çıkardığı tüm sesler benim kulaklarımda. atardamarlarımda.
uzaklıkları değil varoluşları hesaplarım. sayıları değil duyuları kullanırım.
formülleri değil zihin sıvılarını bilirim.
inanın ki aynaların deryasında on yıl tükettim.
yıpratmadım. eskitmedim. tükettim. görüler içinde.
ansızın sabaha karşı kadıköyünün bir yerinde bulabilirim kendimi.
orada bile yıldızları sayar omuriliğim.
savrulur üzerimdeki tüyler. dostlarımın gözlerindeki ışık, efkârımı bana gizler.
dolup boşalan bardakların içinde, tanımadığım kadınların duru yüzlerinde
daha iyi bir hayatın imgesini gözlerim.
dalgalar, dalgalar, tüm dalgalar benim.
o akışın tamamı bedenimden geçip giden,
sözlerimi delip geçen,
ritmimi ağır aksak belirleyen. kanalizasyondan sokaklardan gelen,
uygar dünyanın çöküşünü gark eden
o akışın kendisidir, tüm dalgaları bana nakleden.
onlar. o dalgalar. benim.
tüm dalgalar benim.

son yayımlananlar