Ekranlarda yanan ateşlere
Kulaklıktan esen rüzgara
Cepten yağan yağmura
İhtiyaç duyan insanlar
Şehirler kurdular asfalt
Kuleler diktiler beton
Hapishaneler inşa ettiler taş
Ağaçların sesini kestiler
Toprağın rengini çaldılar
Her şeyi icat ettiler
Uçuyorlar şaka gibi
Öğünleri primat, yaşamları damızlık gibi
Dağ manzarasına talebe şaşarsın
Sen o kadar acayipsin ki
İstanbul’da yaşarsın
Elektrikler kesilse gökyüzünden korkarsın
Sular akmasa sağlığına kavuşursun haberin yok
Gök bir gürlese çıplak ayakla toprakta
Altına sıçarsın
Haklısın.
Korkaksın
Korkundan yükseldi medeniyet
Korkundan kediler el, köpekler ev kadar
Yollar, arabalar, binalar hep korkudan
Öldürdün artık
Çıkmazdasın.
Ağaçları kesmeyin diye ağlarsın, iğrenç!
Doğayı ağaç sanırsın
Cep telefonuna indirdiğin orman fotoğrafı kadar alçaksın.
Kızma, beni oradan duyacaksın.
Crackling fire, nature ambience
Üstüne büyük harflerle benim adımı yaz.
