farazi şeyler ve hüzünlü mikrofon, acısı sığ
kült ilmühaber, zamansı saçların kül penceresi
nasıl benzettim hatırlamıyorum, nasıl uyulur
kırık bir taşın güney cephesine yapışıp 

hadise göğsüme nakkaş efendim
sus kabarıyor al yanaklarıma sesim savor 
dalda kalmış kuş, çağırıyor karakışlar
enseme bırakılan tohumsuz erdem, zıp zarı
kalbim bir taşı ip atlarken  görmüştü çoktan

zamansağ sür belamı bu yalın ayaklı anılara
kırmızı reçete dök rengini yuhala 
çiçekli bahçeyi tarife alamadım say
uykunun peşine bin bir çeşit raptiyeler
söktün birini, diğeri gelemedi, birini seçemedim
kör olduğuna inanmaya başlasan harap olup

aç çiçek rüzgarı, karla donan şarkısına dağların

alevli ucundan alev aldı yanma kibrit yanmış
kırıldı kanat kol, yarıldı fatihası sabahın 
güneş iklimin girmediği mahallede doğdu
bozkesin sonuç veren anılar dar gelir 
anlamak, yalnız kuraklıklara koşusu baharın
çirkinlik gecenin karnında dururken  durup duru
satılması çingene pazarında, sesin çıkması

kalbin unutması orman titretir. yıkılır gara gücü yolların 
kalır kendi derdine, sarılır anılara sarılır sana
tahta bavula sarılır hikayen 

sanılır eski bir belaya kucak açtı namahrem
sevda yeli gün ver eğle kovanı düşür 
sızıldı aktı sokulman tersine vurdu nehir
kumları aktı koltukların kuruldu sofra temizlendi
çorbasını bitiren olmadı eli beline kalanlardan

dualandı kir, bulaşık tütsülendi, kemik kırıldı, tabakları silen kol büküldü, koyulandı hareket mayası, kibar dalınan büyük ormanlar küçük, 
nazik olunup dövüşmek saatlerce, sırtını bulup başka bir evde uyanmak uyanmak uyanmak

uykun var uykunu uykular dar
sözünü yazan satır dert çeker;

“lezzet verir şirin muhabbet tuzu”

son yayımlananlar