kendini tanıyor musun?
bir daha asla görmediğin o gülümsemeyi tanıdın mı?
o günü hatırlayabiliyor musun?
hayatının en mutlu günü?
şimdi yeniden oynat
bu yüzleri tanıyor musun?
onları kırışıklıkları, hayal etmeye çalış
oradaydılar, kısa mutluluklarını alkışlıyor ve kutluyorlardı.
her şey griye döndü.
hiç göndermediğin mektuplar.
icat ettiğin yalnızlık yeniden kaydedildi.
üç dakika daha ileri sar ve bak
yalnızlık omzunda oturuyor
bu tekrarı hak ediyor.
replay, ağlama.
bunu ben kaydettim.
umutsuzluk, unutkanlık adlı bir kaset.
kanepede geçirilen bir öğleden sonra
soğuk bir cumartesi öğlenden sonra, yalnız.
iki kadeh şarap
bunu bana söylemenin bir faydası yok.
hiç mutluluk diye bir kaset yapmadın
geçip giden günler, unutkanlıklar
veda ettiğinde oradaydım.
hayat parmaklarının arasından kayıp giderken ben oradaydım
cesedinin başında ağladıklarında da oradaydım.
senin hikayene sahibim
video kasetinin sahibiyim
en mutlu gününün sahibi
son gün
bütün unutkanlıklar kaybedildi.
