isterim ki beni pullarıyla dökülen bir balığın suyuyla yusunlar
renk renk mi kalırım yoksa süzgün salınımlarda mı bulurum tenimi
bilemem, böylesi daha iyi, daha sefil olamaz boynumu kıran incelik
isterim ki ormanların ıslaklığıyla kapanan karga gözlerinde
çığlığı geceye koyan sürüye alıştırsınlar sesimi
kimse ürkmesin, kimse de durmasın içime yerleşen
dünya faniliğini anlatan tüllerin emriyle susunca utanç
isterim ki bir kuyruğun kıskancında toprağı öpen korkulu böceğin
kazdığı kuyuyla tamamlasın hayretimdeki yangın
kara bir armut, dişli bir tırtıl bulursa elimdeki çukuru
kendine iz, bilgiye töz diye buyurur ise dilimdeki söz
kalbimi sevgiye vuran uğultuya çarpsın gövdemi sarsan
böylesi daha iyi, durduğum oyuktan sızıyor duyduğum inanç
ve ben kendime kapanıp soluyorum koyu bir döngünün içinde
istemekle yükümlü kalbimi böyle böyle avutuyorum
