tınıdan yoksun sözcükler
karşısında kırık bir aynanın
derede boş şarap fıçıları gibi,
sürüklenir gider.

inleyenler, sızlananlar, tükenenler
gökte asılı duran aynı saatte
başka şeylerin hatrı için
süzülür, yiter gider.

maddenin ardı sıra gitmeden
beş yıl, on yıl geçer
kalabalık sözlerden kurulmuş
aynı yazıtları derlerler.

daima, bir akli izlek gerekli
kör boşluğa saman serpmeli
ki yordam gelişsin, erişsin
düşünce içinden iletilsin.

el emeği tüneller boyunca
ulaşsın özlemimiz, diğerlerine böyle…

eğer arzulanan
yeni bir dil ise
tüm oluşların
vezni, ilmi var.

kimse onları görmese de
bir eskizin kuytularında
her şair o vezni
yüreğinde tekrar tanımlar.

son yayımlananlar