usturalar seni özlerken
halinden utanır izler
kırmızıyı seversin maviye aşık
sancı dediğin bir kapı gıcırdaması da olabilir
herhangi bir piizde
elinde sigara
kapıda rüzgar
ve masada duran ne varsa mahcup bir halde çarpılabilir de yere
ihtimaller asidi kaçınca daha güzeldir
denemek her zaman istemek değildir
yatışmak için de yaşayabilir insan
ve yaşamak için de içilebilir
ağır bir kapı çarpılması gibi geçebilir de zaman
köpeğin mamasını yerken bir köşede
sen de onu diğer köşeye çökmüş izlersin kusarken
ve bir şiirin burnu akar
çenesini kilitlemiş ağlayamıyordur o ilk buluştuğunuz yer

yeniden başlar şimdi miras yedi uykular
kimse hakkını alamaz artık benden
para üstünü bakkal tezgahında
ellerini o bankta unutur unutur giderim
kızma bana
ve bu bir emirdir
her kimsem artık

bir düşüm ben
kur
sert bir düşüşüm ben
karışma

alışkanlık oldu ezberlemek
ve öğrenmek istemiyorum
hiçbir şey konuşma
sırtını sırtıma daya ve çalınsın çanlar
davulcuların işi varmış olsun
hem ben martıları hiçbir manzaraya güzel çizemedim
beceriksiz bir romantizmin uslu çocuğuydum hep
uykun geldiyse uyan
birazdan öksüreceğim
süreceğim boğazımı nikotinlerle
nii kotin

elveda Paris ve Habeş
sizde doğmayı hep özleyeceğim

hiçbir şehrin kimsesizi diğerine benzemiyormuş
hiçbir şehir de sana
elveda ezberleyemediğim çarpım tablosu
ve elveda teneffüsüne çıkmadığım okul zilleri
bu şarkı bitti şef
bir dahakinin içine iki tane buz at

belli mi olur bakarsın isminle bir haber vermez artık ana haber bültenleri
ya da maaşına zam istemez öğretmenler
düğün masrafını düşünmekten saçları dökülmez o gencin
bir baba bir koca olabilmek için topluma
ki toplum onun hiç suratına bakmayacakken
batmayacakken artık o güneş o batıdan
tanımayacaktır bile sabahları yataktan kalkışını
korkma şimdi
ya da kork
hem ben ne zaman kendime iyi bakabildim ki

Ve biz kimi sevsek ilk önce kendimizi alıyoruz karşımıza, tinerciler mendil satan çocukları dövüyor.

Aykut Akgül

son yayımlananlar