
teyze bile anladı aldığım kulaklığın dandikliğini
oysa o kadar mı belli
cebeci’den aldım gariban yoğunluğu ve büyükşehir, anlaşılır
çekik gözlü türkçe konuşan orta asya göçmenleri
ve sık tuvaletim geliyor şu ara ama
teşhis koymaya ara verdim
terleyince atletini değiştir yoksa ” (reçetedeki tanı) “
yediğin peynire dikkat et yoksa brusella
etmezsen bi şey olmaz esasında
vücudunu önemsemesen hasta falan da olmazsın
saçını savuran kadın kur mu yapar
serenat mı yapmalıydı yalnızken
artık hiiç önemi yok
mendil falan atıyormuş bir de hohaha
başım bağlı başlık parası brusella
bir de boş pizzadaki düşsel mo(t)zarella
kırmızı kulaklıkta boğuk ucuzluk efektiyle hayko cepkin – siki tutun spotify
sıkı tutun’muş şarkının ismi meğersem
ilkin yanlış okudum dedim nerde explicit
ulan cebeci’den daha moder(i)n ısparta
daha huzurlu ve teşkosu mülayim
ama yine etek giysen bakarlar huzurunu bozar bu çünkü anadolu bebeğim
biz burda çok az seviyede bir delilikle yaşadık yıllarımızı
şimdi o seviyeye izin mi verir cebecinin 70li hastalıklardan sövülmüş binaları
hayko’dan azere geçti spoti: “ey gene gergin saatlerim başladı”
ne güzel geliyor güneş solumdan oh
kırmızı kulaklık hala dandik
cebeci’den 25’e aldım
ceg konseri aklıma geldi şimdi
güzeldi o gece ya da “bıgece bıgece”
ve huzursuzca multitap
ve hiç sevmedim melike şahin
ve işte sonunda duman
belki de belanın ta kendisiydik ondan çektik çekilmeyesiceleri
geç kalmaktan hiç çekinmedim be elhamdülillah
inanıp inanmamam ayrı orası bir dursun da şükür tanrıya, sağlıklılık ne güzel şey beh
yine de sağlıksızlığı -varsan- niye yarattın üstat
yaradan rabbim neler yapıyorsun öyle
ankaray’da yine aynı şarkıyı çaldı alevi tipli eleman: “yolumuz gurbete düştü”
harbiden iyi söylüyor yalnız
“hazin hazin ağlar gönüüül”deki ü’yü temizce uzataraktan gönlümüze giriveriyor üç duracıkta
sonrası -son istasyon aşti- para vericem ben de ama cüzdan göt cebimde üstümde çanta ağır yanımda kayıyor bavul
güncel sanat önemli de standartların içinde iyi şeyler yapanlar da bazen çok hoş
bazen söverim ulan derim bi salın artık şunu
yaratın üretin evirip çevirmektense yapılmışı
nazım’dan daha iyi nazımsı şiir yazabilirsin mesela ben de okurum
ulan derim helal olsun müthiş şiir ama ne gerek var
bunu sahibine bırak devam et ya da her gece oku üfle dua et
bir de burdan yetkililere ….
numune’yi yüksek ihtisas’ı kapattınız tamam
bikent’e şehir hastanesi yaptınız
hacettepeler ankaralar doldu taştı
acilde üç saat sıra mı beklenir acilin aciliyeti kalmamış
yerli arabanın yersiz olması ve
insanın değerinin kalmaması gibi
şimdi otobüs istasyon caddesi’nde ne güzel
(ısparta istasyon)
“raybar”da içmiştik senle sonra bir yağmur ama nasıl
yıkandık rayda ama bu başka şiire konu olsun
kutsal bir geceydi
o gün çok kutsaldın ve bence hala osun
yaz gerek bize sevgilim
ve memleketin güneşi içimi ısıttı
şaka şaka yaktı kavurdu terletti illet
ama mutluyum sen varsan hep, o halde ilelebet
son olarak
okut öğret ve nihayet
yurda yarar bir ihsan eyle yarabbi demiş vaazyen
bıyığın bademse seni yargılarım ve bana acil permatik lazım
öneri şarkı: kendim ettim kendim buldum cem karaca versiyonu
memleketimde insanlar gülüyor ulan
gülsenize siz de ankaralılar
“r”leri söyleyemeyen bir arkadaşa (adı durmuş muydu?)
anaokulunun bitimindeki programda tırtıllı ve bol “r”li bir şiir okutturmuşlardı
yani durmuş için hayat ilk ironilerine başlamıştı
benim için de yine anaokulunda sandalyeyi arkadaşımın kafasına geçirdiğimde
ve öğle yemeğine gitmek yerine kaçarak sevdiğim kızı takip etmekle başlamıştı cesaret ve aşk
sonra özgüvenimi sırtlandım da uzun yola çıktım
sevgilimi çok seviyorum
bu bir aşk şiiri değilse bile akmasa da damlıyor bilincim
Oğuzhan Kayacan
