worship mi bilmem sabahlamalarınız sokakta
ne bok bulursanız içtiniz
club tuvaletlerinden bir liraya kondom aldınız
liseli yaşınızda her yerinizi deldiniz dövmelerinizi çaktınız kaba etinize
alkolün anasını ağlattınız
bütün kötülüklerin anneannesi oluyor bu ağlattığınız
yazık ulan kadına
workshop mu diyorlar otuz sonrası
bıktınız mı iyi kazandığınız işinizden ya da
çay partilerinden
bu sırayla yaşayabilmek hayatı
buna hayran kaldım
bazınız yine süründü
illegal yaşamlara yine düştü ama kendiliğinden düştü
planla düşülmez atlamaktır o plan varsa
o da sahtedir, işte beni çıldırtan budur bu gece
paxerayı bir gün atmadım
iki şişe 14.4 -birazı dökülse de- ve sonra indi george kalkmadı
sırayla yaşayan yaşanılacakları, imrenilesiceler
worshipiniz ayrı workshopunuz ayrı
ilk kez seviştiğimiz yaş aynı belki de
ya da hep geç kalktım yatağımdan
biz lisede devrim yapacaktık fırsat verseler
bizim ruhumuzu hain ilan etti müdür
yakın arkadaşların hepsinin aklı nerdeyse başındaydı
oysa kötü liselerde erken yaşanmış belki hayatlar nonbeyin barzolarla
biz bukowski’den sonra yaşar kemal okumaya çalışırken çıkan dersten makyajıyla
o itici kadınlar
belki clublarda boktan yaşıyorlarmış bu erken deneni
her ne boksa şimdi
19 yaşım bitti ve 20ye de tam oturamadım yıl açısından
sev(il/iş)dim ilk kez bu sene garipti
geçen sene dudağıma yapıştı bir tıpçı, hasiktir
ve ayağını öptüm birinin altıkırkbeşte, peh
yani sarhoşluğu da geçen sene bolca tattım düşerek ama
şimdi düşememe düşüncesi yıpratıyor psikolojik ama yaparken yine düşüyorum
millet nasıl abartıyor yaşadıklarını
hep yoğun şeyler bekledim deneyimden
delice içmek -en fazla nasıl ve ne kadar olabilirdi ki o da insanca
çılgınca sevişmek -en fazla ne yapılabilir
insanın yapabileceği en garip şey dahi fazla insanca
mübalağalarınız pahalıya patladı
şimdi düşünüyorum da ben de zaten yapıyorum aynı şeyleri
yapacağım yapmışım falan filan
daha da gencim
cesedim yakışıklı şimdiden
siz ne iyi anlattınız worshiplerinizi
arkadaşımda kaldım çakmağım koltuğun arasına girmiş
leninle ve kediyle uyuduk
iyi insanlar o arkadaşlar
ve sevgili dostum vardı her derdimde yanımda
anlıyordu anlatıyordu
sonra başka birileri, boş ya da değil, türk ya da başka milletten
her dönüşümü algılayan devrim peşinde bir gençliği var dostun, her neyse
keyfi yerinde ya da memleketin, insanların derdi
bireyciyim birkaç aydır net bu, sövmüyorum saçma liberallere de
mantolama yok evimde, üşüyorum ama yine amerikancıyım
ve ben çok özgür sayılmam
ama şimdi göç vakti
daha da yalnız yaşarım ya da sevgilimle yani
artık yoruldum demeden yaşamak derdim
ama işte kafiyeler ağzıma tükürdü
arkamızdan kan aldı parmaklıklar ve ölüm
şimdi hukuka dair birkaç seminerde boyum
festival filmlerinde, tiyatrolarda, fanzinlerde, dergilerde, müzelerde, inlerde ve
ve boyum battığı her yerde
sesli olsun isterdim girişim bir yerlere
ama ahmak insanlık bunaltıyor ve iğreniyorum
bu beni hareketsiz kılıyor bazen
bazen de dans ediyorum
operatörüm iki haftadır üçer gün
telesekreterim nerdesin derim dertler terk eder birkaç saat için
kolpa anlatılar yani işte
sevdiğimin geçmişini bile taktırdı kafama kaç kez
kıskançlık geçmişe dönük değil sönük kalmalı anladım
uyumam lazım sabah iş güç, hep iş güç
bulaşığı allahtan makine yıkıyor artık
dert tasa sınırsız hamdola
gıcırdıyor her gelgitte karyola
fakat uyumam lazım sanırım
bu şiirin yazılması gerekmiyordu
uyanınca gerekmeyeni kutsayalım
kızılderili garbılarıyla -çünkü en garp onlarındır-
(2.12.19 1.19 ve 5.12.19 1.17)

oğuzhan kayacan
