
şiirlerimi okuduğunu sanıyorum, böylesi daha iyi
kafanın karışık olması sanki işime gelmiyor
bunu isterim yine de -yok şimdi istemedim-
ya da arşın arşın bir bardan bir kovboya, hey good lookin’
bilemiyorum neden hoş bu turuncu ışık
ama sen varsın işte yanımda, ayaklarınla -hassasım-
ben yanında bir varım bir yokum
ciğerine kadar cinayetler biriktirmiş bir mahkumun okuduğu masal desem
vaktin bitmemesi gerektiği vakitteydim
ve bulmam gerekeni buldum en umulmadık yerde
beni yoran neydi ya da çekincem neyeymiş
sen duydun mu
ulaştım aşktan şeylere
yine dikenli mi dedin
hahihi
koyun yünü mü kalmış çalılarda, domuzlar koyun koyuna
domuzlar hep koyun koyuna
elime carlsberg kapağı mı girdi yoksa diken mi
yine uyanırız esintili bir güne
ama boğazlarda balgam olmasın sabah sabah ve sperm döllenmesin hiçbir döl yatağında o gün
güzel kokuyorsun beklemeli biraz toplumsal cinsiyete dair problemler var
ama harbiden biraz beklemelisin, az yahu, 2,5 sene kadar
olan-az olan-az olamaz
ağustosun sonuna iyi ki yetiştik
sabiha gökçen’e müteşekkirim
sen niye yoksun yanımda
ne anladım ben bu işten
yine cebeci’nin karlı kaldırımlarına mı kaldım yalın ayak
yook artık olmaz, o işi bi geç
sen üç beş haftada bir gelsen de varmışsın yanımda
bunu anlayacağıma yeminliyim ki döktüm bu dizeleri parmaklarımdan
ender abi’nin zift kahvesine mi kaldım yalnız, yoksa dostum suphi’yle yine kaygısız
bak ona hayır demem, hadi independent publishing
ve ayrıca gavurca mütealim “it’s better to burn out than to fade away” demiş neil, intihar notuna iliştirmiş cobain
veleddalin amin
yanına geleceğim
ve sen daima yanımdasın
katlanmak hala tatsız olmasına rağmen canlıysam sen varsın diye
bütün alışılmış romantik sözlere fak of ve seni sevdiğim için allah’ım iyi ki
oğuzhan kayacan
